Merhaba sevgili okur,

Önemli olan kişinin “isteği” degil, “ihtiyaçları” ile şekillenen bir hayat tarzını benimsemesidir. Bu yüzdendir ki hayatımıza ‘minimalizm’ kelimesini eklememiz gerek. Bir çok kişinin minimalizm hakkında farklı alanlarda yazıp çizdiğini görüyoruz. Bizde bu alanda üstümüze düşen görevi, dijital göçebe gözüyle yapmak istedik. Peki dijital göçebelere göre minimalizm nedir?

|“Less is more… / Az olan çoktur…”

Bu sözü mutlaka duymuşsundur. Bu sözün arkadasından gelen klasik söylemleri de… İlk başta bilmeni isterim ki, sadece duymak hiç bir şey ifade etmiyor. Bizde duyduk hatta uyguladık, daha doğrusu uyguladığımızı düşündük. Taki hayatımızdaki her şeyi bir sırt çantasına koyana kadar. Halbuki söylenleri yapıp, hayatımıza sadelik getirmeye çalışmıştık, görünen o ki yeteri kadar sadeleşememişiz. Düşünsene biri çıkıp hadi pılını pırtını topla gidiyoruz dese, inan bana yanında götürmek istediklerine kendin bile inanamazsın. Bir de bizi hayal et, bir sırt çantasına sığdırabildiklerimizi!…

2021 yılının son çeyreğinde Gürcistan’da yaşama kararı aldık ve birer sırt çantası ile bir kaplumbağa misali düştük yollara. Bu yolculuk bir yıl öncesinden belliydi. Bir sırt çantasıyla hayatimizin geri kalanına devam etme düşüncesi bizi minimalizme yakınlaştırmıştı. Hatta hayatımızdan ihtiyacımız olmayan her şeyi çıkarmaya baslamıştık bile. Bu süreç bize gösterdi ki, insan çok az şeyle(gerçekten çok az şeyle) bile hayatını devam ettirebiliyor. Öyleki bi kaç parça kıyafet, bilgisayar ve kişisel eşyalarınızla bir çantaya sığabiliyor ve onlarla birlikte isteğiniz her yere gitme özgürlüğüne sahip oluyorsunuz. Bizce özgürlük bu hayatta sahip olacağınız en değerli şey. Şahit olduk ki yıllarca sahip olduklarımız yüzünden hiçbir yere kımıldamadan özgürlüğümüzü hapsetmişiz. Önemli olan hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duyacağınız özgür bir hayatın tadını çıkarmak. Bu yüzden bizim için minimalizm:

“Less is freedom… / Az olan özgürlüktür…”

Hep yolda kal.

Görüşürüz….