Merhaba sevgili okur,

Öncelikle şunu söylemeliyim ki Tiflis mutlaka gidilip görülmesi gereken bir şehir… Bir türk vatandaşı olarak girişte sadece TC kimliğinizle bile girebileceğiniz bir ülke olan Gürcistan adete gelin ve gezin der gibi uzaktan bize göz kırpıyor :)

Batumda yaklaşık olarak 6 ay geçirdik ve bu süre boyunca ara sıra Tiflis'e gezmek için geçtik. Bu arada Gürcülerin kahve ile arasının soğuk olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle Batum'da kahve içebileceğiniz mekan sayısı çok sınırlı. Bu durum Sona ve benim için ciddi anlamda bir sorun teşkil ediyordu. Neyseki Tiflis'e gittiğimiz zamanlar resmen kahve ile özlem gideriyorduk.

Eğer bir kahve tutkunuysanız ve bizim gibi bu mekanları keşfetmeyi seviyorsanız bir de yolunuz Tiflis'e düştüyse birazdan bahsedeceğim bu mekana uğramadan Tiflisi terk etmeyin!

Kvarts Coffee

Opera ve Bale Tiyatrosu'nun tam karşısında kalan küçük fakat bir o kadar da tatliş bir mekan burası… Hayatımda ilk defa böyle bir deneyim yaşadım ve galiba hayatım boyuncada unutamayacağım bir şey olarak hafızamda kalacak.

Tiflis'deki ilk günümüzdü trenden inmiş ve Özgürlük Meydanına doğru yola çıkmıştık ve yanımızda Tiflis'i iyi bilen bir arkadaşımız vardı ve onun yönlendirmesiyle bu mekana girmiştik. Kısacası ne ile karşılaşacağımızı bilmemediğimiz için tam anlamıyla çok şaşırdığımız anlar yaşadık. Biz kafeye girip kahve siparişinde bulunduktan sonra iki çizim sanatçısı kahve bardaklarımıza bizim resmimizi çizmeye başladı. Gerçektende tarifi olmayan 'Acaba nasıl oldu?' diye sabırsızla beklediğimiz bir zaman diliminden sonra kahvelerimiz bize özel bardaklarda servis edildi… Bardaklaraki resimlerimize bakıp baya güldükten sonra elimizde kahvelerle çıktık ve yürümeye devam ettik. Bu arada kahvemimi bitirmiş olmama rağmen bardağımı elimden düşürmüyordum gailba bu konuda yalnız değildim :)

Hep yolda kal.

Görüşürüz….